Yunanistan'daki Santorini adasında 26 Ocak'tan beri 750'den fazla deprem meydana geldi. Bu depremler, Türkiye'nin Ege Denizi kıyılarında da hissedildi. Depremlerin artması üzerine yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, önemli bir uyarıda bulundu. Görür, olası bir büyük deprem ve volkanik patlamanın ardından oluşabilecek tsunami riski nedeniyle, özellikle Aydın ve Muğla kıyı şeridinin tehlike altında olduğunu belirtti. Uzmanlar, bölgedeki deprem aktivitesini yakından takip ediyor ve olası senaryolar üzerinde çalışmalar yürütüyor. Halkın olası risklere karşı bilinçlendirilmesi ve gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşıyor. Santorini'deki volkanik aktivitenin de depremlere katkıda bulunabileceği düşünülüyor ancak Prof. Görür, tektonik hareketlerin de önemli rol oynadığını vurguladı.

Santorini Depremleri ve Tsunami Riski

Prof. Görür, Afrika levhasının Anadolu levhasının altına doğru hareketinin, Helen-Kıbrıs yayı boyunca dalma-batma zonu oluşturduğunu ve bu durumun bölgede gerilmeye neden olduğunu açıkladı. Bu gerilme, normal fayların oluşumuna ve depremlerin meydana gelmesine yol açıyor. Marmara bölgesine kadar uzanan Kuzey Anadolu Fayı'nın da bu bölgeyle belli ölçüde ilişkisi olduğu belirtiliyor. Görür, volkanik aktivitenin de bir etkisi olsa da depremlerin temel nedeninin tektonik hareketler olduğunu vurguladı. Eğer Aydın ve Muğla arasındaki kıyılara yakın bir fay hattında büyük bir kırılma olursa, tsunami riskinin artacağı ve yıkıcı sonuçlar doğurabileceği belirtiliyor. Yerel yönetimlerin ve merkezi yönetimin bu konuya dikkat etmesi gerekiyor.

Tektonik Etkiler ve Deprem Fırtınası

Prof. Görür, bölgedeki üç ana mekanizmayı; doğrultu atımlı fay zonu, Afrika levhasının dalması sonucu oluşan kuzey-güney gerilmesine bağlı normal atımlı fay zonu ve volkanizmayı açıkladı. Bugünkü depremlerin, Afrika levhasının dalması sonucu oluşan gerilmeye bağlı tektonik nedenlerle meydana geldiğini belirtti. "Faylı nedenler" olarak tanımlanan bu durum, eğim atımlı fayların doğrultu atımlı faylarla etkileşimi sonucu ortaya çıkıyor. Prof. Görür, deprem fırtınasının 5-10 gün içinde azalacağını ve büyük bir yıkıma yol açmadan sona erebileceğini öngördü. Ancak, gerilmenin devam etmesi ve daha büyük fayların oluşması durumunda, Türkiye'yi de etkileyebilecek daha büyük bir deprem riskinin artabileceğini de sözlerine ekledi.

Yunanistan'ın Hazırlığı ve Türkiye'nin Durumu

Prof. Görür, Yunanistan'ın depremlerin başlangıcından itibaren gösterdiği hızlı ve etkili tepkiyi olumlu buldu. Çevre adaların boşaltılması, gerekli ekipman ve yardım ekiplerinin sevk edilmesi, ölçüm çalışmalarının başlatılması gibi adımların, olası büyük bir depremde can kaybını önlemeye yardımcı olacağını belirtti. Ancak, Türkiye'nin güney kıyılarında, özellikle Aydın'dan Muğla'ya kadar uzanan bölgede, Santorini'deki depremselliğe bağlı olarak gerekli önlemlerin alınıp alınmadığından emin olmadığını ifade etti. Bu durumun, yetkililerin dikkatini gerektiren önemli bir konu olduğunu vurguladı.